Yaratıcı Liderliği ve İşbirlikçi Ekipleri Etkinleştirmek-1. Bölüm
Yapay zeka destekli uygulamaların kullanıma sunulması, günlük olarak işbirliği yapma şeklimizi değiştirmeye başladı ve ekiplerin etkileşim kurma şeklini geliştirdi. Önde gelen kuruluşlar, dönüştürücü iş sonuçları üretmek için yapay zekayı ekiplere entegre etmeye yönelik stratejiler benimsiyor.
Eski iş modeli, bilginin bir bireyden bir gruba veya takımlara aktığı tek boyutluydu. Bu durumda kuruluşlar, yalıtılmış yöntemler nedeniyle hayati müşteri gereksinimlerini, geri bildirimleri ve yenilikçi fırsatları yakalamayı kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırdı. Yeni iş modeli ise müşteriler ile işletmeler arasında bilgi paylaşımında daha çok boyutlu bir yaklaşım söz konusu oluyor ve bu sayede müşteri hizmet yolculuğu boyunca tutarlı olunması ve ekiplerin bağlantıda kalmasını sağlıyor. Yeni model, kuruluştaki herkesi müşteriyle birleştirmek için işbirlikçi araçlara yönlendiren, yapay zekayla geliştirilmiş uygulamalara yatırım yapılan ve bireysel modelin tam tersidir.
Bu çerçevede yakın zamanda piyasaya çıkan örneklerden biri Zoom IQ’dur. Bu yapay zeka aracı, toplantılarınızı “akıllı toplantılara” dönüştürür ve sonuçları kaydetme, toplantı organizasyonunu kolaylaştırma ve aksiyon öğesi çıkarma gibi iç görüler ve akıllı sonuçlar sağlıyor.Diğer bir uygulama Microsoft Teams üzerinde çalışan yapay zeka, toplantı üretkenliğini artırıp, dil engellerini azaltarak,aksiyonların takibini sağlayabiliyor.
İşbirlikçi bir ortamın geliştirilmesi kurumlar için çok önemlidir .Bu yaklaşım paydaşların bir araya gelerek bilgi paylaşmalarına, boşlukları tespit etmelerine ve çözümleri daha hızlı geliştirmelerine olanak tanır. Bu yeni model, bireylerin meslektaşlarına göre nerede durduğunu görmek için şeffaflıklarına dayanıyor (bkz. Şekil 1). Bu kolektif zihniyet, kuruluşlar arasındaki davranışları değiştirebiliyor ve iş sonuçlarını dönüştürebiliyor.